Menkîbe

Mevlana’nın Korkusu


Mevlana’nın Korkusu

Hz. Mevlana’nın (kuddise sırruhu) mübarek hanımı şöyle anlatıyor:

Mevlâna hazretleri, bir gün namaza durdu. Bir taraftan sukunet ve tevazu içinde tâzim ve hürmetle Kur’an-ı Kerim okuyor, bir taraftan da gözlerinden yaşlar akıtıyordu. Evde bulunanlarla birlikte Mevlâna’nın bu halini görüyor, hayretle ona bakıyorduk. Namazdan sonra her zamanki gibi tespihini çekip Cenâb-ı Hakk’a uzun uzun yalvarıp yakararak duasını yaptı. Onun bu hali bana çok tesir etti, ağlamaya başladım. Sonra,

“Ey efendi! Dünyada ve ahirette biz günahkarların ümidi sensin. Bu kadar çok ibadetinle, böyle korkar, ağlar, yalvarırsan biz bu tembel halimizle kıyamet gününde neyaparız?” diye sordum.

Yemin ederek,

“Allah Teâlâ’nın bana verdiğin nimetlerin, ihsanların yanında benim yaptığım ibadet, yalvaışlar ve bütün hareketlerim, ziyade kusur ve nihayetsiz eksiklikten başka bir şey değildir. Ben bütün bu korku ve yakarışlarımla, ‘Ey kerim olan Allahım! Benim gibi bir acizin, bir çaresizin kuvveti ve takati ancak bu kadardır, mazur buyur ya Rabbi!’ demek istiyorum. Yoksa O’na layık bir ibadeti kim yapabilir?” buyurdu.


Mevlana’nın Korkusu

Menkîbe
“Mevlana”, Evliyalar Ansiklopedisi, 4-247.

Bir Yorum Yaz